Yaşam

Anadolu’da kurulan en eski imparatorluk: Hititler

Google News

Anadolu ve Mezopotamya’da eş zamanlı olarak insanlar bakır ve kalayın karışımından olan tuncu keşfetmiş, bu keşif yeni bir dönemin başlangıcını temsil etmiştir. Anadolu maden yatakları açısından zengindir ve insanların yaşadığı bu yeni gelişim karşısında bu bölgede madencilik gelişmeye başlamıştır. Tüm bunlar olurken nüfus hareketliliğinin başlaması da Anadolu’daki değişimin bir diğer yönüdür.

Yazının Anadolu’ya yolculuğu

Tarihin bu zaman diliminde Anadolu’da ve Mezopotamya’da genellikle göçebelik yaygındı. Bu dönem aynı zamanda Anadolu’da birçok beyliğin oluştuğu bir dönemdi. Anadolu’da yaşayanlar, Mezopotamyalı Asurlular ile ticari ilişkiler vasıtasıyla irtibat halindeydiler. Tüm bu gelişmelerin olduğu dönem tarihçiler tarafından Orta Tunç Çağı olarak adlandırılır.

Bu dönemde Mezopotamya bölgesi ile yapılan ticaret ise çağın en önemli gelişmesidir. En önemli gelişme olmasının sebebi ise yazının Anadolu’ya yolculuğunda yatar.

Asur ticaret kolonileri

Asur ticaret kolonilerinin kervanları Anadolu’ya sadece ticari malzeme değil aynı zamanda yazıyı da taşımışlardır. Anadolu’da Asurlu tüccarların karum denen ticaret merkezleri vardı ve buradaki yerel hükümdara vergi verip ticaret yaparlardı.

Asur ticaret kolonilerine ait pek çok kil tablet Anadolu’da yapılan arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılmıştır. Kazılarda ortaya çıkarılan kil tabletlerden edinilen bilgiler doğrultusunda ticaretin değiş tokuş usulüne göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca bu dönemde çömlekçi çarkı ve silindir mühürler de Anadolu’da kullanılmaya başlıyordu.

Hititlerin başkenti Hattuşa
Hititlerin başkenti Hattuşa.

Anadolu’da o zamana değin kullanılan mühürler damga mühürlerdi. Anadolu’nun genel olarak bu özellikleri yansıttığı dönemde burada yaşayan halkın küçük beyliklerden oluştuğundan bahsetmiştik. Bu halk farklı dilleri konuşan bir halktı. Aşiretlerden oluşan bu beylikler Anadolu coğrafyasında dağınık halde yaşıyordu. Bu beyliklerden bazıları Zalpa, Kuşarra, Peruşhanda isimli beyliklerdi.

Hitit mitolojisinde masallar gurubunda değerlendirilen Zalpa Kenti Öyküsü’nde bir yılda otuz çocuk doğuran Kaneş Kraliçesi’nin öyküsü anlatılır. Tüm bu bilgiler yine kil tabletler vasıtası ile bize ulaşmaktadır. Bu masalın yazılı olduğu kil tabletin bir kısmı kırık olduğu için masalın sonu hakkında fikir edinemeyiz. Arkeolojik araştırmalardan bölgede yaşayan beylikler ve Anadolu’nun Hitit devletinin kurulduğu dönemdeki durumu hakkında bilgi ediniriz.

Hitit devletinin kuruluşu

Tüm bunların yaşandığı dönemde bu bölgede aşiretler halinde yaşayan krallardan biri, ani bir baskınla Hattuşa (Boğazköy) denen bölgeyi ele geçirerek Hitit devletini kurdu. Burayı, yeni kurduğu devlete başkent yapan bu kral 1. Hattuşili adını alarak kendisini tarihi kayıtlara yazdırmış oldu.

hititler harita
Hititler haritası

MÖ. 1650 yılı civarında gelişen bu olaylarda, Eski Hitit Devleti olarak isimlendirilen bu devlet hızla sınırlarını genişletmeye başladı. Hint/Avrupa kökenli olduğu düşünülen Hititlerin Anadolu’ya nasıl geldikleri henüz bilinmemektedir. O dönemde kurulan devletler genellikle ufak bir şehir devleti oluyordu. Bu günkü anlamıyla büyük bir devletten söz etmemiz o günün koşullarında pek mümkün değildir.

Tarihte yazılı ilk ferman

Başkent Hattuşa şehri yaklaşık 400 yıl süreyle başkent olarak kalmıştır. Eski Hitit Krallığı olarak isimlendirilen dönem kral Telipinu ile biter (M.Ö1525/1500) Telipinu’nun yazdığı ferman dünyanın yazılı ilk fermanı olarak değerlendirilir. Hitit mitolojisine konu olan Telipinu’nun kayboluşu mitinde Telepinu’nun kızması ve kayboluşu konu edinilir. Bu tür efsaneler Hitit edebiyatı içinde önemli bir yer tutar. Bu efsaneler tanrıların kaybolması fikri üzerine oluşturulmuştur.

Yeni Hitit Devleti ise (M.Ö1450/1180) yılları arasında hüküm sürer. Bu dönemin en önemli olayı 2. Muvattali (M.Ö11306/1282) zamanında Mısır ile yaptıkları Kadeş savaşıdır. Savaş Suriye toprakları yüzünden çıkmıştır.

Hititlerin özellikleri

Tarihin ilk yazılı antlaşması

Mısır firavunu 2. Ramses bu dönemde Mısır tahtında oturmakta idi. Bu savaşın ardından tarihin ilk yazılı anlaşması olarak adlandırılan Kadeş Barış Antlaşması imzalanır. Bu savaştan sonra Hititler için sıkıntılı dönemler başlar. Asur’un Hititler karşısında güç kazanması, yaşanan kıtlıklar olumsuzlukları da beraberinde getirir.

M.Ö 1200’lü yıllarda Deniz Kavimleri’nin Anadolu’daki baskıları yoğun olarak hissediliyordu. Bu sırada Kaşkalarla kuzey ve doğuda bulunan çeşitli aşiretlerin akınları karşısında güçsüz kalan Hititlerin yıkılması gerçekleşiyordu.

Hititler yönetim biçimi ve ekonomi

Hititler hakkında Mısır, Babil, Asur kaynakları da bize bilgiler verir. Hititlerde başta yönetici olarak bir kral bulunurdu. Kral baş komutan, baş yargıç, baş rahip görevlerini de üstleniyordu. Ordusu piyadeler ve savaş arabalarından oluşuyordu.

Demir madeni onlar için çok önemliydi. Krallarının tahtı bu yüzden demirdendi.

Balta, ok, yay, mızrak gibi silahlar kullanırlardı. Çok tanrılı bir dinleri vardı. Kendilerini bin tanrılı toplum olarak değerlendirmişlerdir. Tanrılarına insani özellikler yüklemişlerdir. Falcılık, büyücülük yaygındı. Karaciğer falı, talih falı bazı fal türleri idi. Rüya yorumu da yaparlardı. Tapınakları büyük bir ekonomik güce sahipti.

Geçmişten bugüne kadar dünyada yaşamış insan sayısı
İlginizi Çekebilir Geçmişten bugüne kadar dünyada yaşamış insan sayısı

Hitit yazıları

Hititler iki tür yazı kullanmışlardır. Çivi yazısı ve resim yazısı (hiyeroglif). Kil tabletlerin pek çoğu geçirilen yangınlar sebebiyle pişerek günümüze kadar iyi durumda korunarak ulaşabildiğinden bu dönemler hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz.

Hititler evlerini taş ve kerpiç kullanarak inşa etmişlerdir. Çatılarını düz ve toprakla kaplı olarak yapmışlardır.

Hititler dağları, akarsu ve nehirleri kutsal saymışlardır. Ballı ekmek, biralı ekmek, narlı ekmek gibi ekmekler üretmişler ağırlıklı olarak yiyecek yapımında buğday ve arpayı kullanmışlardır. Yüz elliden fazla ekmek çeşidi yaptıkları bilinmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu