DünyaYaşam

Boykot kelimesinin ilginç hikayesi

Google News

Hepimiz insanların olayları ya da yerleri boykot ettiklerini duyarız. Bugünün dünyasında herhangi biri, herhangi bir nedenle, bir şeyi boykot edebilme imkanına sahiptir.

TV şovlarını boykot, spor etkinliklerinde boykotlar, siyasi mitingler, filmler ve daha fazlası…

Bu konuyu ele aldığımız zaman, boykot insanlara biraz garip gelen kelimedir. Bu kelime, katılmama veya bir şey yapmama eylemiyle nasıl ilişkilendirilir? Garip bir şekilde, “boykot” kelimesi diğer kelimeler gibi eş anlamlı kelimeleri ile benzerlik göstermez.

Peki, “boykot” kelimesinin hayatımıza girişi nasıl oldu? Bunu öğrenmek için 1880 yılına gitmemiz gerekli. İşte bilinmeyen yönüyle boykot kelimesinin hikayesi.

Kaptan Charles Boycott

1800’lerin sonlarında İrlanda Arazi Savaşı’nın devam ettiği sırada, Charles Boycott adında bir İngiliz kaptan, Lord Erne adlı bir arazi sahibinin pay karşılığı işleteni olarak çalışmaktaydı.

1880’de, bir yıl süren kötü bir hasat döneminden sonra, kendini cömert bir adam olarak tanımlayan Lord Erne, kiracılara kiralarında %10 indirim yapmayı teklif etti. Ancak, Erne’nin kiracıları bunun yeterli bir indirim olmadığını düşünerek, bunu protesto ettiler ve %25’lik bir indirim talebinde bulundular.

Lord Erne, isyan eden kiracıları tahliye etmek amacıyla güvendiği işleteni Kaptan Charles Boycott’u göndererek bunu reddettiğini bildirmesini istedi.

Bu olaydan kısa bir süre önce, İrlanda Arazi Birliğinin üyesi olan Charles Stewart Parnell, toprak sahipleri ve işletenlerine şiddete uygulamak yerine daha barışçıl bir biçimde karşılık vermeyi önerdi. Parnell, yerel topluluğun işin başındakileri görmezden gelip onlarla iş yapmamayı teklif etti.

Boycott’u Boykot Etmek

Tahliye haberinin yayılmasının ardından, Charles Boycott yerel topluluk tarafından dışlandı. Çalışanları işlerini bıraktı. İş insanları onunla ticaret yapmayı bıraktı. Hatta yerel postacı bile postalarını teslim etmemeye başladı.

boykot

Kendisine karşı uygulanan bu eylem nedeniyle, Boycott, kimsenin mahsulü toplama görevini üstlenmeyeceği için bir finansal krizle karşı karşıya kaldı. Sonunda, ekinleri hasat etmek için bölgedeki 50 kişiyle anlaştı. Binlerce silahlı polis ve askere mallarını arazisine götürmeleri için ücret verdi.

Boycott’un biçerdöverleri korumak, hasatın değerinden çok daha fazlaya mal olduğundan, ona büyük bir maddi zarara verdi. Hasattan sonra, boykot başarılı bir şekilde devam etti.

Basının boykotu öğrenmesi kısa sürdü ve sadece birkaç hafta içinde Boycott’un adını her yerde görmek mümkündü!

New York Tribune’lü James Redpath, yaşanan bu olaydan hemen sonra uluslararası basında boykot sözcüğünü ilk kullanan kişi oldu ve The Times, 1880 yılının Kasım ayında düzenlenen, bir tecridi tanımlamak amacıyla bu terimi kullandı.

1881’de boykot terimi, bir şeyi mecazi olarak tanımlamak amacıyla da kullanılmaya başlandı. The Spectator dergisinde doğanın “Kew’den Mile End’e kadar Londra’yı nasıl boykot ettiğini” anlatan bir makalede yayınlandı. Bu olayların ardından boykot kelimesi sözlüklerde yerini almaya ve kısa bir sürede dünya çapında kullanılmaya başlandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu