Kitap

Stefan Zweig – Satranç

Google News

Zweig’ın intihar etmeden birkaç ay önce tamamladığı bu eser, adeta yazarının arkasında bıraktığı bir intihar notu görevi üstleniyor. Nazi rejiminin Stefan Zweig üzerinde bıraktığı derin etkiler Satranç kitabında Dr. B. karakteriyle ete kemiğe bürünüyor. Ve bize Zweig, bir nevi ruhsal dünyasını açıyor. Zamanla hiçliğe ve yalnızlığa mahkum olmuş bir ruhu.

Satranç kitabı konusu

Satranç kitabı New York’tan Buenos Aires’e hareket etmekte olan bir yolcu gemisinde geçiyor. Kitabın kahramanları; Dünya Satranç Şampiyonu Mirco Czentovic, sıradan bir satranç oyuncusu olan anlatıcı ve gizemli bir adam olan, hayli bir zamandır satrançtan uzak kalmış Dr. B.’dir.

Bu üç kişi ekseninde dönen kitap, kimsenin yenemediği ve onunla oynamaya bile cesaret edemediği Mirco Czentovic ’in her hangi bir oyun geçmişi olmayan ve uzun zamandır satrançtan uzak kalan Dr. B. tarafından yenilmesini anlatıyor. Anlatıcı, Dr. B.’ye bunu nasıl yapabildiğini sorduğunda ise Naziler tarafından yalnızlığa mahkum edildiği ve birkaç eşyadan ibaret bir otel odasında bulduğu tek kitapla. ‘Satranç’ın Felsefesi’.

Dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz.” ana fikriyle yazılan bu kitap, insana yapılacak en büyük işkencenin fiziksel ‘den çok psikolojik olduğunu bize hatırlatıyor. Kitaptan özetle öne çıkan ve beynimizi adeta yumruklayan başka cümle ise;

“İnsan bir şey bekliyordu, sabahtan akşama kadar bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. İnsan tekrar bekliyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyordu, düşünüyor, düşünüyordu, şakakları ağrımaya başlayana kadar düşünüyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan yalnız kalıyordu. Yalnız yalnız.”

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu