DünyaEkonomi

Tüm bilinmeyen yönleriyle ‘Sanal Su Ticareti’

Google News

Özellikle son yıllarda karşılaştığımız küreselleşme kavramı kapsamında ülkeler kendi aralarında daha sık etkileşimde bulunmaktadırlar. Geçmişten günümüze iletişim kurma noktasında epeyce yol alan ülkeler gelişen ulaşım araçları sayesinde ticaret kapsamında ciddi yol almışlardır. Ulaşım hizmetlerinin gelişmesiyle oluşan global ağ uluslararası ihracat ve ithalatı artırmıştır.

İnsanlar sanayi devrimi ile üretim de gelişmiş, birçok ürünün elde edilmesini sağlamışlardır. Bu çağda gelişen makineleşme ile yapılan üretim miktarı da artmış bununla birlikte bu ürünleri satarak ekonomik kalkınma fikirleri ortaya çıkmıştır. Kurulan ticari ilişkiler çerçevesinde ülkeler kendi arasında anlaşmalar yaparak bu ticari faaliyetleri hukuki zemine oturtmuşlardır. Dolayısıyla günümüze gelinceye kadar ciddi deneyimlerden geçen uluslararası ticari alt yapı çalışmaları şu an da teknolojik alt yapının da gelişmesiyle birlikte son şeklini almıştır.

Sanal Su Ticareti

Üretimin ana kaynaklarından biri olan su günümüzde giderek azalma eğilimindedir. Artan tüketim ve küresel ısınma gibi etkenler bunu daha da tetiklemektedir. Bu kapsamda su bakımından zengin ülkeler ihracat verileri kapsamında gelişim gösterirken, su varlığı bakımından fakir olan ülkelerin üretilecek ürünler açısından dışa bağlılıkları artmaktadır. Su zengini olmamasına karşılık teknolojik açıdan gelişmiş ülkelerin zor kullanarak bu su varlıklarını ele geçirme fiilleri ise başlıca global bir sorun olmuştur.

Özellikle gelişmişlik gösteremeyen ülkelerin bu konudaki sömürülme durumları o ülkenin insanları açısından değerlendirildiği takdirde, trajedik bir olay olarak değerlendirmek mümkündür.

Sanal Su Ticareti nedir?

Sanal su ticareti kavramını tekrar tanımlamak gerekirse; su sorunu ile karşı karşıya kalmış olan ülkenin üretim aşamasında fazlaca su kullanımı gereken ürünleri başka bir ülkeden ithal etmesi olayı olarak tanımlanabilmektedir. Bu kavram çerçevesinde ülkeler bir ürünü üretip onu başka bir ülkeye sattığı takdirde sadece ürünü değil aynı zaman da ürünün üretim aşamalarında kullanılan suyu da ihraç ettiği bilinmektedir.

su içmek

Ticareti yapılan sanal suyun verileri değerlendirildiğinde en çok su kullanımının tarımsal ve endüstriyel ürünler de gerçekleştiği araştırmalar sonucu bilinmektedir. Ülkeler bu belirtilen alanlarda ticaret hacimlerini yükseltmeleri sonucu, sanal su ticari verilerinde de artış gözlemek mümkün olacaktır. Ülkelerin sanal su ticareti kapsamında, bulundukları coğrafi iklim koşulları ve kullanım yetkisine sahip oldukları su varlıkları hacmini göz önünde bulundurarak su tasarrufu sağlayabilecekleri ürünleri ithal etmesi en isabetli politik uygulama olacağı düşünülmektedir.

Türkiye’nin sanal su ticaretindeki yeri

Ülkemiz yıllık kişi başı su miktarı değerlerine göre 1,519 m3 ile su kıtlığı çeken bir ülke olması dolayısıyla sanal su ticaretine önem vermesi gereken bu yönde uluslararası ticari çalışmalar yapması gereken bir ülke konumundadır. Su ayak izi değerlerinin giderek artmasına karşın aynı zamanda su varlıklarının çeşitli sebepler dahilinde azalmaya başladığı araştırma sonuçlarının bir neticesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türkiye’nin bir tarım ülkesi olması sebebiyle su tüketiminin en çok olduğu sektör tarım sektörüdür. Günümüzde gelişen teknoloji dolayısıyla endüstriyel tarım olanaklarıyla buluşarak bu çerçevede tarım sektörü gelişmektedir.

Türkiye’nin 2005 ve 2010 yılları arasında buğday verileri ele alındığı takdirde en fazla sanal su ithalatının 2010 yılında gerçekleştirildiği buna karşın en fazla ihracatın ise 2009 yılında elde edildiği görülmektedir. Yaşanılan kuraklıklar sebebiyle dalgalı bir veri tablosu elde etmekteyiz. Ancak ülkemizin buğday ticaretinde yüksek oranda net sanal su ihracatı gerçekleştirdiği sonucuna varmak mümkündür

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu