Damar Sertliğinin Belirtileri ve Nedenleri

Damar sertliği yani Ateroskleroz olarak bilinen bir hastalıktır. Atardamarlar insan vücudunda esnek biçimde durmaktadır. Vücudunuzun yapısına göre ise bu esneklik derecesi değişim göstermektedir. Bunun sayesinde kanlardan akan damar kusursuz bir şekilde metabolizma tarafından vücudumuza uyarlanmaktadır.

Normal olmayan durumlar yüzünden ise bu atardamarların duvarı hasar görebilir, sonucunda ise başlıkta belirttiğiniz damar sertliği (Ateroskleroz) hastalığı meydana gelir. Uzmanların oldukça dikkat edilmesi bir konu olarak belirlediklerini, sonuçlarının ölümcül olabileceğini vurguladıklarını söyleyelim.

Damar sertliğine neden olan durumlar nelerdir? Damar sertliği nedir? Hangi hallerde damar sertliği ortaya çıkar? Damar sertliği hangi hastalık türüne girer? Damar sertliği ölümcül ciddi hastalık mı? Damar sertliğine karşı alınacak önlemler ve bu rahatsızlığın belirtilerine gelin hep birlikte bakalım.

Damar sertliğinin belirtileri

Damar Sertliği ilk aşamada eğer damardaki zedelenme düşük seviyedeyse farkedilmesi oldukça güç olacaktır. Düzenli olarak kontrollere giderseniz en ufak belirtide hemen teşhis konulup tedaviye başlanabilir. Ama korkmanız gereken bir durum vardır.

Eğer damardaki sertlik kalbe yakın bir yerde olursa, kalp sıkışması, ritim bozukluğu gibi belirtiler göstermektedir. Onun dışında göğüs sıkışması gibi belirtilere rastlarsanız hiç vakit kaybetmeden bir doktora görünmenizde fayda olacaktır. Çünkü kalp yakınındaki damarlar önem taşımaktadır.

Erken teşhis edilip tedaviye başlanmazsa ciddi sorunlara yol açabilir. Göğüs sıkışması herkeste görülse de eğer damarda problem varsa bu diğer insanlara göre daha sert geçecektir.

Damar sertliği neden olur?

Çoğu kişide genetik olarak geçse de, ailesinde olmayıp kendisinde beliren bir hastalık türüdür. Bunun için sıkça check-up’lara gitmeli ve damarlarınızı kontrol ettirmelisiniz.

Damar sertliği nedenleri üzerine düşüldüğü takdirde endişe edilmeyecek hastalıktır. Erken teşhis durumunda tedavisi çok daha kolay olmaktadır ve hastalar en az hasar ile atlatmaktadır. Genellikle yaşlılarda görünen bu hastalık 30 yaşından sonra takibi yapılması gerekmektedir. Genetik olarak zayıf damar yapısına sahip olan aileler, hasar durumunda sıkıntı yaşamaktadır.

Damar kendini tekrar düzeltmek ister fakat damar yapısı zayıf olduğundan dolayı bu aşamada sıkıntılar yaşanır. Hastanelerin paylaştığı istatistiklere göre 30 yaşında başlayıp en çok 40 yaş hastalarda rastlanmaktadır.

Cinsiyetleri karşılaştıracak olursak erkeklerde görülme şansı kadın hastalara göre 2 kat daha fazladır. Kadınlarda menopoz öncesi dönemde hormonel olarak nadir de olsa görülebileceği için menepoz dönemindeki kadınlar mutlaka bir doktora görünerek muayene olmaları tedbirli bir davranış olacaktır.